19 Aralık 2010 Pazar

FIKRA GİBİ ÖYKÜ 2. "NE DEMEK YAZMİİ LAN"..


Fıkra gibi bir öykü daha.......
Bilirsiniz, hani Karadeniz fıkraları vardır... Sevgili lazlarla ilgili fıkralar üretirler. Hatta derler ki, Karadenizliler kendileriyle ilgili bu fıkraları, yine bizzat kendileri üretirlermiş!!.... Onu bilmem ama, bence fıkra üretmelerine gerek yok!!.. Çünkü gerçekten fıkra gibi düşünüyorlar. Sanki onlarla ilgili anlatılanlar fıkra değil de, gerçek.. Neden bu sonuca vardım biliyor musunuz?.. Bizzat tanık oldum, insanı kahkahalara boğan böyle bir olaya da, ondan...
İşte buyurun, okuyun.. Benim sevgili Karadenizli arkadaşlarım Temel ve Mürsel'in öyküsüdür bu...
Bir gün, Mürsel ve bazı arkadaşlarla birlikte bir kafe'de oturuyorduk.. Akşam mesai bitiminde Temel de, gelip aramıza katıldı... Bir ara Mürsel bir şey yazmak için Temel'den Tükenmez Kalem istedi.. Temel gündüz belli ki, yorulmuş, bezgin bir şekilde ve asık bir suratla, çıkardı kalemini verdi...
Mürsel yazmaya çalıştı.. Adı Tükenmez! ama Kalem bitmişti. Mürsel kendi Karadeniz şivesiyle, "Ula Temel bu kalem yazmii" dedi... Temel çok sinirlendi.. Pembe beyaz teni kızgınlığından kıpkırmızı olmuştu ve bağırarak cevap verdi:
"Ne demek yazmii lan, yıllardır yazan kalem, şimdi mi, yazmiii?"..
Gülme krizine girdim resmen.. Neredeyse masanın altına düşüyordum!!..:)
Çünkü kalem, yıllardır yazdığı için, artık yazmıyordu..
İşte bunun için diyorum, "O Fıkralar Gerçek aslında" diye.... Görüşürüz.....

2 yorum:

  1. :)))))))))) COK GUZELDI GULDUM VE HALA GULUYORUM!!!

    YanıtlaSil
  2. Canım teşekkür ederim... Güldürmek güzel.. :)

    YanıtlaSil