26 Aralık 2010 Pazar

TAAMMÜDEN CİNAYET


Gazetelerde küçük bir haber:
"Adam karısını öldürmüş".
Her gün benzer haberleri 3.sayfa haberi diye okuyoruz. Ama bazı haber portalları olayı kurcalayınca, ortaya inanılmaz ayrıntılar çıktı.Aslında, bu 'kötü son'a adım adım gelinmiş. Hatta göz göre göre gelinmiş. Çünkü zavallı kadın, şimdi yetişkin bir genç kız olan kızının anlattığına göre, daha ona hamileyken dayak yemeye başlamış ve her nasılsa bebek zarar görmemiş.

Yani bu kadın çok uzun yıllar aşağılanmış, itilip kakılmış, horlanmış, dayak yemiş.. Yediği şiddetli dayaklardan sonra resmi kurumlardan da son bir gayret yardım istemiş ama bu çığlığı kimse duymamış ve kimse yardım etmemiş. Adam da gelmiş, o canı almak, en doğal hakkıymış gibi, kadını öldürmüş..
İnsanın aklı almıyor, benim saçımı başımı yolasım geliyor.. Önceleri sıradan bir cinayet haberiymiş gibi sunulan haberin altından çıkanlar dehşet verici. Öyle, bir anda, bir cinnet sonucu filan işlenmemiş bu cinayet.
Zaten O kadın o adamın mülkiyetinde!, Çünkü kadın onunla evlendi ve adamın malı oldu!. O adam, O kadına artık her istediğini yapabilir. Hakaret eder, aşağılar, horlar, itip kakar ve tabii ki, döver hem de, öldüresiye..

Oysa kadın,kendisine kısa bir süre de olsa iyi davranan adamla, bir aile kurmak, çocuk sahibi olmak, mutlu ve huzurlu olabilmek için evlenmiştir, başına geleceklerden habersiz...
İyi yetişmiş, olgun, bilgili, aklı başında bir erkek karısına, ya da, bir kadına böyle davranır mı?. Tabii ki, genelde verilen yanıt "Hayır", nadir örnekleri görülse bile...
Peki hangi erkekler böyle davranıyor?. Ne yazık ki, zavallı, aciz, aşağılık kompleksli, ruh sağlığı yerinde olmayan erkekler...

Bu erkekler o kadar zavallı ve aciz ki, kendisini iyi hissetmek için, fiziki gücünü kadının üstünde deniyor. Yani kadın evde beslenen hayvana bile reva görülmeyen davranışlara maruz kalıyor. Zaten bence bunları yapan da, insan sıfatından başka her türlü sıfatı hakediyor.
Artık aramızda olmayan kadın neden uzun yıllar bu yaşama  ve bu adama katlandı bilinmez ama son çığlıkları da, ne yazık ki, onun acı sonunu engelleyemedi...
Peki, yalnızca o adam mı suçlu?.
-Yardım istediği halde, "Korkuyorum beni öldürecek" dediği halde, onu korumak için, kılını bile kıpırdatmayan resmi kurumlar mı?.
-Çevresinde, belki de görüp, görmezlikten gelenler mi?
-Toplumu eğitimsiz bilgisiz bırakanlar mı?..
-Etrafımızda bol bol bulunan ve bu toplumun ürünü olan, kendisini kadının efendisi zanneden acınası erkekler mi?...kim..Kim..Kimm.. KİM??.....Görüşürüz....

3 yorum:

  1. Bu toplumda giderek daha da egemen duruma gelmeye başlayan öküz kafası, nerede, kimde, hangi kurumda görünüyorsa, o, suç ortağıdır bence Emel'ciğim! Ama daha da önemlisi, toplumumuzda insan kafasının yerini gittikçe daha fazla öküz kafasının almaya başladığını gördüğü için (zaten aksi halde kör olmak gerek) bunu kendi iç politikalarında bir çeşit anti-türk ırkçılık aracı olarak kullanan, ama Türkiye'ye yönelik AB politikalarında o kafayı (kendilerinde olsa faşist diye suçlayacakları kesin olan o öküz kafasını) bir de üstelik demokrat diye övmeyi inatla sürdüren batı'nın (özellikle de AB'nin)iki yüzlü Janus kafası, bence iki kat daha suçludur! Yımaz.

    YanıtlaSil
  2. emelciğim..yılmaz onayın yorumuna ekleyecek bir şeyim yok!.

    YanıtlaSil
  3. yılbaşı yazın için de yorum yazmıştım ama o gelmedi ne yazık ki

    YanıtlaSil